DANİMARKA

Danimarka başkentin sular altında kalmaması için yollar arıyor

Kopenhag'ın gelecekte fırtınalı yağışlarda sular altında kalmaması için nelere ihtiyaç duyulduğuna işaret eden bir rapor bugün yayınlandı.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle hem sel taşkınları hem deniz dalgalarının risk oluşturduğu Kopenhagen için Danimarka şimdiden önlem almaya çalışıyor.

2075 yılına kadar iklim değişimiyle birlikte büyük riskler barındıran Kopenhag, oluşabilecek dalgalara dayanabilmek için su kenarındaki büyük taşlardan ve ön kapı önündeki kum torbalarından daha fazlasına ihtiyaç duyulacak.

Bugün, Sund og Bælt'in dört büyükşehir belediyesi, bakanlıklar, metro, havaalanı ve daha fazlasının işbirliğiyle hazırlanan yeni bir raporu yayınlandı.

Öte yandan su kütlelerine dayanabilmek için 10 metreye kadar yüksekliğe sahip bent kapakları, hendekler ve duvarlara ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekiliyor.

Sund og Bælt proje direktörü Claus Dynesen, Kopenhag'ın büyük bir bölümünün sular altında kalacağı gerçeğine atıfta bulunarak, 2075'te maksimum fırtına dalgası olması durumunda ayak parmaklarınız ıslak olacak, ifadeleri kullandı.

Rapor, Kopenhag'ın gelecekte fırtına dalgalanmalarına karşı nasıl korunabileceğini bulmak için şu anda devam eden fizibilite çalışmasının kısmi bir raporudur.

Bu yılın başlarında, su seviyesinin yükselmesi beklendiğinden gelecekte fırtına dalgalarına ilişkin korku senaryosunun bugünden daha kötü olduğunu gösteren ilk ara rapor yayınlandı.

Raporun gelmesinin nedeni Kopenhag'da korunması gereken çok sayıda kritik altyapının bulunması.

Örneğin Kopenhag Havalimanı, karayolları, demiryolları, metro vb. Claus Dynesen, bu çalışmada değerlendirdiğimiz gibi aşırı fırtına dalgaları durumunda da toplumun işleyebilmesinin önemli olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

"Yani altyapımızı mümkün olan en üst seviyede korumak istiyorsak, şimdiden başlamalıyız."

Rapora göre popüler plaj, gelecekte fırtına dalgalanmalarına karşı korunması gereken yerlerden biri. Çünkü rapor, Amager Strandpark'ta yüksekliği 7,4 metreye kadar olan duvar veya setlere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Amager aynı zamanda alan açısından fazla yer kaplamayan ancak yine de yaklaşık 13 kilometrelik kıyı şeridine sahip olmakla övünen Dragør belediyesine de ev sahipliği yapıyor. Belediye başkanı Kenneth Gøtterup'un rapordakilerden memnun olmasının nedeni budur.

Kenneth, "Dragør için daha fazla çözüm bulunabileceği için gerçekten çok mutluyum." ifadeleri kullanrak ortak çözüm, yerel çözüm bulunabilir, siyasi tartışmalarda da bunun olması gerektiğini söylüyor.

Rapor, Dragør'un ya 2075'teki olası en kötü fırtına dalgasına karşı çok geniş kapsamlı korumanın bir parçası olacağını ya da bunun yerine daha küçük bir çözümle 100 yıllık bir olaya karşı korunacağını öne sürüyor.

Peyzajın içine yerleştirilmelidir

Rapor, gelecekteki su kütleleriyle başa çıkmak için farklı çözümlere işaret ediyor. Bunun nedeni, doğanın ve başkentin kıyılarındaki pek çok alanı kullanan insanların mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilmesini istemeleridir.

"Sadece dikey bir beton duvar inşa etmek çekici olmayacaktır." ifadeleri kullanan Claus Dynesen, yapıyı peyzaja inşa etmenin veya yeni evler veya tesisler inşa ederken entegre etmenin mümkün olması halinde, bunun çok daha erişilebilir hale geleceğini söyledi.

Yeni rapor, projenin tamamının inşasının 12 ila 13 milyar kron arasında bir maliyete sahip olmasının beklendiğini gösteriyor.

Amager'de bulunan ve özellikle risk altında olan Kopenhag Havalimanı'nın operasyon müdürü Kristoffer Plenge-Brandt, başkentin su baskınından korunmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Plenge-Brandt, "suyun, kurduğumuz setlerden ve geçici olarak kurduğumuz su kanallarından aktığını hayal ederseniz, her yerin su olacağı ve buradan operasyon yapamayacağımız bir senaryoyla karşı karşıyayız." diyerek bunun büyük bir sorun olacağını belirtti.

Çalışmanın son iki bölümünün sonbaharda hazır olması ve sonrasında Folketing'deki politikacıların projeyle ilgili nihai kararını vermesi bekleniyor.