Emtia piyasası, yılın 3. haftasında da özellikle merkez bankalarına ilişkin güvercin fiyatlamaların güç kaybetmeye devam etmesiyle yön bulmakta zorlanıyor.
Yılın ilk 2 haftasında satış baskısının ve sert dalgalanmaların görüldüğü emtia piyasasında geçen hafta da karışık bir seyir izlendi.
Özellikle merkez bankalarına ilişkin güvercin fiyatlamaların güç kaybetmeye devam etmesi ve dolara talebin artması emtia piyasasında bir taraftan satış baskısına sebep olurken, jeopolitik riskler, kuraklık, üretim ve arza yönelik endişeler söz konusu baskıyı törpülüyor.
Dünya genelinde önemli merkez bankalarının "güvercin" adımlarına piyasa beklentilerinden daha geç başlayacağına yönelik öngörüler güç kazanmaya devam ederken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) geçen hafta açıklanan "Bej Kitap" raporunda da ülkede ekonomik aktivitenin kasımdan bu yana "çok az" değişiklik gösterdiğine ilişkin değerlendirmeler yer aldı.
Yılın ilk günlerinden bu yana Fed'in martta faiz indirim döngüsünü başlatacağına dair tahminler, ülkede açıklanan verilerin ABD ekonomisinde güçlü duruşa işaret etmesi ve Fed yetkililerinin söz konusu faiz indirimi için henüz erken olduğuna yönelik sözle yönlendirmelerinin de etkisiyle zayıflamaya devam ediyor.
Geçen hafta açıklamalarda bulunan Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, enflasyondaki yavaşlama hızının faiz oranlarının indirilmesinin tartışılmasını gerektireceğini belirtti. Fed'in kararlarını toplantı bazında alacağını vurgulayan Goolsbee, bankanın ilk faiz indiriminin zamanlaması hakkında doğrudan yorum yapmadı.
San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de faiz indirimlerinin yakında gerçekleşeceğini düşünmek için erken olduğunu ve para politikasını gevşetmeden önce enflasyonun yüzde 2'ye doğru istikrarlı düşüş seyrinde bulunduğuna dair daha fazla kanıt görülmesi gerektiğini vurguladı.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, enflasyonda devam eden düşüşlerin Fed'in bu yıl faiz oranlarını düşürmesine olanak sağlayacağını ancak bunun dikkatli şekilde yapılması gerektiğini belirtti.
Fed'in faiz indirim sürecine mart ayında başlayabileceği ihtimallerinin gücünü kaybetmesiyle tahvil piyasalarındaki satış baskısı güçlenirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi, geçen hafta 19 baz puan artarak yüzde 4,13'e çıktı.
- Değerli metallerde düşüş eğilimi hakimdi
Altının onsu geçen hafta yüzde 1, gümüş yüzde 2,3, platin yüzde 0,7 ve paladyum yüzde 2,3 değer kaybetti.
Analistler, Fed'in martta faiz indirimlerine başlayacağına yönelik beklentilerin zayıflamasıyla altına olan talebin azaldığını ifade etti.
Geçen hafta Brent petrol yüzde 0,2 değer kazanırken, New York Ticaret Borsasında işlem gören doğal gaz yüzde 24 değer kaybetti. Petrol fiyatları, küresel talepte bu yıl ve gelecek yıl artış yaşanacağı beklentisi, soğuk havanın etkisiyle ABD'de üretimde düşüş yaşanması ve Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimin artmasıyla yükselişe geçti.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) yayımladığı rapora göre, bu yıl küresel petrol talebi geçen yıla göre 2,2 milyon varil artışla 104,4 milyon varile yükselecek. Petrol talebinin büyümesine çoğunlukla Çin ve Orta Doğu'daki ülkelerde kapasite artışlarının ve petrokimya marjlarının katkıda bulunacağı öngörülüyor. Talebe dönük yükselişte, hava ve kara yolu ulaşımı ile sanayi, inşaat ve tarım faaliyetlerindeki artışın da etkili olması bekleniyor.
Talebin 2025'te ise günlük 1,8 milyon varil büyüyerek günlük 106,2 milyon varil olması tahmin ediliyor. Dünyada petrol talebinin artacağı öngörüsü, fiyatları yukarı yönlü destekliyor.
Doğal gaz üretimindeki artış ise doğal gaz fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi.
Geçen hafta tezgah üstü piyasada bakır yüzde 1,5, kurşun yüzde 2,5, alüminyum yüzde 3, nikel yüzde 1,6, çinko yüzde 2,3 arttı. Çin ekonomisine ilişkin devam eden endişelere karşın ülkede ekonomik faaliyetin canlılığını sürdürdüğüne işaret eden veriler metallere talebin arttığını ortaya koyuyor.
Çin Ulusal İstatistik Bürosunun verilerine göre, elektrik üretimi, 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 5,2 artışla 8,9 trilyon kilovatsaate ulaştı. Ülkede, elektrik tüketimi, tarım, ormancılık ve madencilik gibi ham madde üreten birincil iş kollarında yüzde 11,5, imalat sektörünü içeren ikincil iş kollarında yüzde 6,5 ve hizmetler sektörünü kapsayan üçüncül iş kollarında yüzde 12,2 arttı.
Londra Metal Borsasından bakır stoklarının düşmesiyle bakır fiyatları arttı. Kanada merkezli, First Quantum Minerals şirketinin Avustralya'daki nikel ve kobalt operasyonunda madenciliği durduracağına ve iş gücünde kesintiye gideceğine yönelik haberlerle nikel fiyatlarında yükseliş görüldü.
- Tarım grubu karışık seyretti
Geçen hafta Chicago Ticaret Borsası'nda işlem gören buğday fiyatı yüzde 0,5, mısır yüzde 0,3, soya fasulyesi yüzde 0,8, pirinç yüzde 0,1 azalış kaydetti.
ABD'de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange'te işlem gören pamuk yüzde 1,5, kahve yüzde 2,6, şeker yüzde 9, kakao yüzde 6,5 değer kazandı.
Kakao, geçen hafta ton başına 4.607 dolarla rekor seviyeyi gördü.
Brezilya'da kurak havanın devam edeceğine yönelik öngörüler ve bunun da kahve rekoltesine zarar vereceğine ilişkin endişelerle kahve fiyatları yükseldi. Vietnam'da geçen yıl kahve ihracatının düşmesi de kahveye ilişkin arz endişelerinin sürmesine neden oluyor.
Şekerde de arz sıkıntılarına neden olan birçok faktör bulunuyor. Hindistan'ın şeker ihracatı yasağını sürdüreceğine ilişkin haberler, El Nino hava olayının üretimi olumsuz etkileyebileceği endişeler fiyatlarda sert yükselişe yol açtı.
Dünya'nın önde gelen şeker üreticisi ülkelerinden olan Tayland'da da şeker üretiminin 2023/2024 sezonunda düşebileceğine yönelik tahminler de şeker fiyatlarının yükselmesine neden olan başka bir sebep olarak öne çıktı.
Olumsuz hava koşullarının kakaonun rekoltesini etkilemesi ve bunun sonucunda kakao teslimatlarının azalmasıyla kakao fiyatları da tarihi zirveleri test etmeye devam ediyor.