Dünyanın en büyük mobil alt yapı üreticisi olan Ericsson’ın farklı ülkelerde rakiplerini saf dışı bırakmak için telekom şirketlerinin yöneticilerine ve bürokratlara rüşvet dağıttığı ortaya çıkmıştı.


ABD, başka ülkelerde rüşvet dağıtılmış olsa bile ABD’li şirketlerin zarar gördüğünü öne sürerek olaya müdahil olmuştu.


Rüşvet verilen ülkelerin ise Cibuti, Çin, Vietnam, Endonezya ve Kuveyt olduğu vurgulanıyor. ABD Adalet Bakanlığı’nın suçlamalarına göre rüşvet olayları 2000 yılından 2016 yılına kadar devam etti. Ericsson bu sırada söz konusu ülkelerde haksız olarak önemli rkabet avantajları elde etti.


Bu davanın aynı zamanda, ABD şirketleriyle rekabet halinde olan diğer şirketler için de örnek olacağı düşünülüyor.


Elbette başka ülkelerin de kendi şirketlerini, ABD veya diğer ülkelerin şirketlerinin yasa dışı rekabet eylemlerine karşı koruması gündeme gelebilir.


Diğer bir deyişle artık uluslararası şirketler, “menfaatlerin” çatığı ülkelerde mahkemelerde mahkum edilerek ceza ödemek zorunda kalacakları bir dönemle karşılaşabilir.

Editör: İskandinavya Gündemi