AB'de seyahat yaz aylarında başlıyor mu, ‘Aşı pasaportunun' önündeki engeller neler?
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, mart ayı içinde Covid-19 salgınına rağmen serbest dolaşımı düzenleyen ‘Dijital Yeşil Geçiş Kartı’ için yasa teklifini sunacaklarını duyurdu.
AB'nin karmaşık karar alma mekanizması göz önüne alındığında, sistemi uygulamaya koymanın en iyimser senaryoyla haziran sonu veya temmuz başı olacağı tahmin ediliyor.
Ancak bu tarihin daha da ileriye sarkabileceği belirtiliyor. Temel haklar, ayrımcılık, veri gizliliği, teknolojik erişim ve sahtecilikle ilgili endişeler, benzeri daha önce AB'de denenmemiş olan yenilikçi sınır ötesi araç için engeller olarak karşımıza çıkıyor.
‘Dijital Yeşil Geçiş Kartı’
‘Dijital Yeşil Geçiş Kartı’nın temel olarak kişilerin aşı olmuşlarsa nerede, hangi aşıyı ne zaman olduklarını, olmamışlarsa PCR test sonuçlarını, Covid-19 geçirmişlerse antikor oluşturup oluşturmadıkları gibi tıbbi bilgilere ait dijital verileri içermesi bekleniyor.
Von der Leyen, "veri koruma, güvenlik ve mahremiyete saygı göstereceğinin" altını çiziyor. Ancak tüm bu garantiler, bu tür sertifikaların vatandaşları kaçınılmaz olarak iki sınıfa ayıracağını savunanlar için soru işareti olmaya devam ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), şubat ayının başlarında, "uluslararası seyahatlerde ayrılış veya girişlerde Covid-19 aşılaması kanıtı"na karşı olduğunu ifade eden rapor yayınladı.
WHO, "Aşıların sınırlı bulunabilirliği göz önüne alındığında, gezginlerin tercihli aşılanması, şiddetli Covid-19 hastalığı açısından yüksek risk altında olduğu düşünülen öncelikli insanlar için yetersiz aşı tedarikine neden olabilir" sonucuna vardı.
Günler sonra, İngiltere'nin ulusal bilimler akademisi Royal Society, Covid-19 aşı pasaportlarının geliştirilmesi ve kullanılması için 12 kriter belirleyen bir rapor yayınladı. Kriterler, tanımlanmış kullanımlara dayalı, kişisel veriler için güvenli, taşınabilir, uygun fiyatlı ve yasal olan uluslararası standartlaştırılmış sertifikalar önerdi.
"Ayrımcılık riski yüksek"
Raporun baş yazarlarından Oxford Üniversitesi'nden profesör Melinda Mills, Euronews'e "Aşı pasaportlarının veya sertifikalarının uygulanabilir olacağını kaydettik, ancak her şeyin yerine getirilmediğini belirledik." dedi.
Aşıların etkinliği konusuna dikkat çeken Mills, "Aşıların insanları ciddi hastalıklara karşı koruduğunu biliyoruz, ancak bilmediğimiz şey bağışıklığın süresi, bu nedenle bu (pasaportlarda) bir çeşit son kullanma tarihi olmalı" diye konuştu.
Profesör Mills, Avrupa Birliği'nin yaza kadar tüm yetişkin nüfusun yüzde 70'ini aşılamayı hedeflediğini ve bunun potansiyel olarak AB vatandaşlarının yüzde 30'unu (yaklaşık 135 milyon kişi) sınırda ayrımcılığa uğrama riskiyle karşı karşıya bırakabileceğini belirtiyor: "Gençler muhtemelen birçok ülkede sıradaki son kişi olacak. Ayrıca tıbbi nedenlerle aşı olamayan insanlar da var: hamile kadınlar, alerjisi olan insanlar. Bunu yaygınlaştırırsanız, yanlışlıkla nüfusun büyük bir bölümünü dışarıda bırakabilirsiniz."
Aşıya erişim, yaş, cinsiyet, ırk ve mesleki durum gibi faktörlere bağlı ve blok genelinde büyük ölçüde eşitsiz: Malta ve Danimarka yarışta önde giderken, Bulgaristan ve Letonya geride kalıyor.
Mills ayrıca dijital pasaportların hacklenebileceğini, sahte olabileceğini ve hatta kötü niyetli takip ve ticari amaçlarla kullanılabileceğinin altını çiziyor.
Dijital uçurum
Avrupa Komisyonu'nun planını kısmen rayından çıkarabilecek bir başka engel de AB ülkeleri ve vatandaşları arasındaki dijital bölünme.
Von der Leyen'in dediği gibi, yeşil geçiş, dijital olacak. Bu teknolojiye erişim blok genelinde yaygın olmasına rağmen, evrensel olmaktan uzak ve yaşa, coğrafyaya ve gelire göre değişiklik gösteriyor.
Eurostat'a göre 2019'da AB'deki yetişkin nüfusunun neredeyse dörtte üçü (yüzde 73) evden veya işten uzaktayken internete bağlanmak için cep telefonu veya taşınabilir bilgisayar (dizüstü bilgisayarlar ve tabletler dahil) gibi bir mobil cihaz kullandı. 16-29 yaş arası gençlerin payı yüzde 93 ile daha yüksekti.
Analiz şirketi Newzoo tarafından derlenen "Küresel Mobil Piyasa Raporu" da benzer bir tablo çiziyor: AB'nin en büyük ekonomilerinde (Almanya, Fransa ve İtalya) akıllı telefon nüfuzunun yüzde 75 ile yüzde 77 arasında olduğu tahmin ediliyor.
Bu rakamlar, eğer geçiş gerçekten tamamen dijitalse, AB nüfusunun en az dörtte birinin bu sistemin dışında bırakılmaya maruz kalacağı anlamına geliyor.
Verilerin gizliliği sorunu
Bloğun katı veri koruma yasası olan GDPR, pan-Avrupa sertifikasının kapsamını ve kullanımını kısıtlıyor, ancak bu sınırlar şüpheci kullanıcılar arasında güven oluşturmaya da yardımcı olabilir.
'Yeşil geçiş' ile özel tıbbi veriler bu tür gizli bilgilere nadiren veya hiç erişemeyen bireyler ve kuruluşlar tarafından erişilebilir hale gelecek.
Sivil toplum örgütü "Access Now" savunma direktörü Melody Patry, Reuters'a, "Sınır kontrol ajanları, polis memurları, işverenler veya okul yöneticileri gibi kişilerin hassas sağlık verilerini yetkililerin eline teslim etmesi, ciddi gizlilik riskleri oluşturur" dedi.
Bir sivil ve insan hakları birliği olan European Digital Rights (EDRi), aralık ayında, aşı pasaportlarının "demokratik hukukun üstünlüğünü tersine çevirdiği" ve "yanlış bir güvenlik duygusu" iletebileceği uyarısında bulundu.
Pasaport politikası
Hükümetler, aşı pasaportlarının potansiyel olarak ayrımcı etkilerini not ettiler ve konuyla ilgili çekincelerini dile getirmeye başladılar.
Bu yılın başlarında, Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakanı Clement Beaune, bu aşı belgelerinin oluşturulmasının "çok erken" olduğunu söyledi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte geçen hafta yaptığı açıklamada, bu fikri "çevreleyen bir dizi temel soru var" diyerek bunun ülkesinde tartışılması gerektiğini kaydetti.
Belçika Dışişleri Bakanı Sophie Wilmes, "Aşılama zorunlu olmadığından ve aşıya erişim henüz genelleştirilmediğinden, ayrımcılık yapmama ilkesine saygı her zamankinden daha temeldir." açıklaması yaptı.
Önlemin, pasaportsuz Schengen Bölgesi üzerinde ne tür bir etkisi olacağı henüz belli değil. Pek çok üye devlet, yerleşik olmayanların kendi bölgelerine girmesine izin vermek için negatif koronavirüs testi veya çalışma kapasitesinin kanıtı gibi belgeler talep ediyor.
AB çapında bir pasaportun geçerli olmaması durumunda, hükümetler aşılanmış vatandaşlarının ülkeler arasında özgürce seyahat etmelerine izin vermek için her zaman ikili veya çok taraflı anlaşmalara başvurabilir.