Covid-19'a karşı aşı çalışmalarında birçok ilaç şirketinin başarılı sonuçlar açıklaması tüm dünyada sene sonundan önce aşının piyasaya sürüleceği yönünde umutların artmasını sağladı.
Salgına karşı rekor hızda bir aşı bulunsa da, neredeyse 8 milyarlık dünya nüfusuna bu aşıların vaktinde nasıl ulaştırılacağı sorusu henüz yanıt bulamadı.
Bu konuda görüştüğümüz uzmanlara aşının önündeki engelleri sorduk.
Düşük üretim kapasitesi:
Aşı şirketlerinin ve laboratuvarların şu ana kadar yaptığı açıklamalar virüse karşı bağışıklık kazanılması için iki doz gerektiğini gösterdi. Aşı konusunda ilk somut başarıyı açıklayan BioNtech-Pfizer ortaklığı 2021'de 1,3 milyar doz aşı üretebileceğini açıklarken, AstraZeneca ise bu rakamın 3 milyar doz olabileceğini belirtti. Uzmanlar belirlenen hedeflere ulaşılabileceğini düşünse de dünya nüfusu ile karşılaştırıldığında 2021 sonuna kadar rakamın yetersiz kalacağının altını çiziyor. INSEAD Ticaret Yüksek Okulu'nda Strateji Profesörü Phanish Puranam ise tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu 10 milyar doza ulaşılabilmesi için en az 2 buçuk yıl gerektiğini ifade ediyor.
Yetersiz soğuk hava depoları:
Bugüne kadar aşılar 2 ile 8 derece arasında saklanabiliyordu. Bu koşulları sağlayabilen depolar ve dağıtım ağı gelişmiş ülkelerde bulunuyor. UNICEF ve Gates Vakfı ve Aşı İttifakı'nın (GAVI) girişimleri sayesinde Güney Asya ve Afrika ülkeleri gibi az gelişmiş ülkelerin birçoğunda da bu tür depolar mevcut.
Buradaki sorunsa Covid-19 aşı adaylarının birçoğunun eksi 8 derecenin çok daha altında bir ısıya ihtiyaç duyması.
Örneğin aşı çalışmalarında büyük başarılar yakaladığını açıklayan Amerikan Moderna şirketi, aşısı için bu sıcaklığın eksi 20, BioNtech ise eksi 70 olduğunun altını çiziyor.
Bu tür depolar ise ABD ve Avrupa ülkelerinde bile çok az sayıda bulunuyor.
Bu sorunu aşabilmek için BioNTech aşıların bozulmasını neredeyse 2 hafta boyunca engelleyecek bir kutu üzerinde çalıştığını açıklarken Moderna ise eksi 8 derecelik depolarda aşının bir süre dayanabileceğini belirtti. Fakat Amerikalı şirketin üretim kapasitesinin düşüklüğü aşının şimdilik sadece ABD'de dağıtılacağına işaret ediyor. BioNTech'in aşısının da saklanma süresinin kısıtlı olması nedeniyle Avrupa dışındaki ülkelere gönderilmesi riskli bulunuyor.
Brezilya'da testler sırasında bir kişinin hayatını kaybettiği AstraZeneca'nın aşısı ise normal standartları karşılayan soğuk hava depolarında tutulabilme özelliği ile bu konuda rakiplerinin önüne geçiyor.
Şu ana kadar bağımsız bir kurumdan onaylanmamış Çin'in Sinovac ve Rusya'nın Sputnik aşısı da normal depolarda tutulabilmeleri ile dikkat çekiyor.
Şu ana kadar 10 milyon doz Çin aşısının Türkiye'ye doğru yolda olduğu belirtilirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu aşıdan toplam 50 milyon adet getirtileceğini duyurdu. Bu sayı Sinovac'ın onaylanması durumunda 2021'in ilk çeyreğinde Türkiye'de 25 milyon kişinin aşılanacağı anlamına geliyor. Zira kişinin koronavirüse bağışıklık kazanılabilmesi için aşıdan iki doz encekte edilmesi gerekiyor.
Aşılama süresi, yetersiz personel, aşıya direnç
Özellikle ulaşımı güç bölgelere aşının ihtiyaç duyduğu standartlarda götürülmesi sorusuna henüz çözüm bulunabilmiş değil. Bunun yanındaki diğer bir sorun ise aşıların istenilen bölgelere ulaştırılması durumunda vakit kaybetmeden halka encekte edilebilmesi. Bunun için birçok hastane yeterli personele sahip değil. Bu da aşıların fazla bekleyerek etkisini yitirme ihtimalini kuvvetlendiriyor. Ayrıca aşılama sırasında virüsün bulaşmaması için tüm kurallara harfiyen uyulması da gerekiyor.
Şu ana kadar Covid-19 hakkındaki tartışmalar da birçok kişinin aşı olmaya soğuk baktığını gösteriyor. Bu nedenle de aşının reddedilmemesi için inandırıcı bir reklam kampanyasının vakit kaybetmeden başlatılması gerekiyor.