Dünya'nın neresinde, kim ya da kimler tarafından, hangi amaç ve hangi inanç uğruna olursa olsun uygulanan hiç bir şiddetin dili, dini ve rengi yoktur. Göz yaşı her gözde aynıdır.
Derleyerek sunduğumuz bu fotoğrafları yayınlamaya çok hevesli değiliz. Ancak mesele şiddetle yaşanan acıları hatırlatarak toplumsal bir bilinç geliştirebilir miyiz meselesidir.
Bu çocuğun gözlerindeki endişeyi ifade edebilecek sözünüz yoksa sonraki fotoğrafa geçiniz.
Yıllarca Dünya'nın neredeyse her tarafında kadına yönelik baskı ve şiddet olaylarının yaşandığı, kadın kadının döküldüğü günümüz dünyasında hala içimizde eşimize, annemize, kız kardeşimize her ne sebeple öfkeliysek tüm öfkelerimizden sıyrılmak için bir fırsatımız yok mu?
İnsan psikolojini en derinden yaralayan, kin ve nefreti körükleyen en etkili silah güçsüze güç gösterisi yaparcasına hunharca baskı uygulamaktır.
İsveç'in Malmö şehrinde müslüman bir çocuğa güvenlik görevlisi tarafından uygulanan şiddet uzun zamandır konuşuluyor. Bu çocuğun müslüman olması şiddeti uygulayanın suçunu hafifletmez, ya da başka bir inanca mensup çocuk olsaydı ağırlaştırmazdı. Nitekim söylemeye çalıştığımız şey, şiddeti uygulayan tarafı her daim red etmek, men etmek ve cezalandırmak gerekir.
Şiddet sadece dayakla ölçülü bir durum değildir. Aile içi şiddetlerin en büyük oranı baskıcı dominant davranışlardır. Mesela kızınızı istemediği biriyle zorla evlendirmek gibi...
Her yıl on binlerce kadın gördüğü şiddet sonucu yaşamını kaybediyor. Dünya tüm çabalarına rağmen bunu engelleyemiyor. Aslında mesele kadın ya da erkek değil, bilinç geliştirme, eğitim olmadıkça idam verseniz dahi şiddeti engelleyemezsiniz. Zira Vicdanın olmadığı yerde adalet yoktur.
Psikolojik sorunlar yaşayan, agresif veya içine kapalı olan çocukların yüzde 90 oranında aile içi şiddetin sonucunda bu durumlara düşerler.
Çocuklarınızın yanında tartışmayın. Çocuktur anlamaz demeyin zira çocuk henüz annesinin karnındayken bile anne psikolojisi ile birlikte olan bitenin farkındadır.
Bağımlılık, esaret, baskı ve alkol etkileri vs.vs.
Aile içi şiddet sebeplerinin içinde büyük bir orana sahip olan, uyuşturucu, alkol bağımlılıkları gibi alışkanlıklardan uzaklaşın, zira hem kendinize, hem ailenize işkence ediyorsunuz.
Töre kıyımı hayatları en iyi bilen toplumlardan biriyiz. Namus kavramı farklı olan topluluklarda erkeğin namussuzluğuna "erkektir yapar" kadınınkine cezası ölümdür diyen kültür anlayışının dibine dinamit döşemek lazım. Ya da kadına neyse erkeğe de o olması gerekir.
Güçlünün güçsüze uyguladığı şiddet, vicdan yoksunluğu ve psikopatlıktan başka nedir?
Her kan kırmızı akar ve her göz yaşı aynı acıyı tarif eder. Bu nedenle size emanet edilmiş güçsüzlere dayak atarak, baskı yaparak sürdüreceğiniz hayat zülumattır.
Özgecan Aslan, Yani hayalleri, gençliği çalınan, hunharca katledilen bu kızımızın ve ailesinin acısını hangi inançla, hangi lisanla ve hangi vicdanla açıklayabilir ki insanoğlu?
Biz duyarken, görürken, izlerken yazarken utandık da o caniler hala yaşamaktan nasıl utanmazlar?