Dünyanın farklı yerlerinde maske takmayanlara ne cezalar veriliyor?
Dünya Sağlık Örgütü, Haziran 2020'den bu yana kamusal alanda maske takılması gerektiğini belirtiyor. Pandeminin başlarında İngiltere ve Fransa gibi ülkeler önce maske konusunu gevşek bırakmışlar ancak sonra vakalar hızla artınca sert kısıtlamalara gitme kararı almışlardı.
Benzer şekilde pek çok ülkede kamusal alanda maske takmak zorunlu hale getirildi. Buna uymayanlara da para cezaları kesildi. Pek çok ülkede vatandaşlar bu cezaları yüksek ve adaletsiz buluyor.
Türkiye'de İçişleri Bakanlığı Haziran 2020'de 81 ilde vatandaşların maskesiz sokağa çıkmasının yasaklandığını duyurdu. Maske yasağına uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'na göre para cezası verilirken, Türk Ceza Kanunu'nun 195. maddesine göre de 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi mümkün.
900 TL (108 dolar) olan bu para cezası iki hafta içerisinde ödenirse 675 TL'ye düşüyor ve dört taksitle de ödenebiliyor. Aslında Türkiye'deki cezalar dünya ortalamasının altında ancak alım gücü ve gelir seviyesi düşük olduğu için yüksek hissediliyor.
Pandemi süreci boyunca dünyada maske takmamanın cezası nasıl değişiklikler gösterdi örnek ülkeler üzerinden bunu araştırdık.
Ceza seviyelerine baktığımızda hiç ceza kesmeyenlerden, orta, yüksek, çok yüksek ve inanılmaz yüksek kategorilerine ayrıldığını görüyoruz.
Bu konuda herhangi bir birlik oluşmuş ve ortak karar alınmış değil. Örneğin Avrupa Birliği (AB) üyeleri arasında bile ülkeden ülkeye önemli farklılıklar var. Hatta bazen aynı ülke içinde bölgesel farklılıklar bile var.
Avrupa
İngiltere'de önce maskesiz gezmenin cezası 100 sterlindi ancak bu cezayı iki hafta içerisinde öderseniz ceza 50 sterline düşüyordu. Vaka sayısında patlama yaşanınca ceza 200 sterline çıkarıldı.
Aşılanma sonrası ülkede hayat şimdi normale dönüyor ancak maske zorunluluğu ve ceza kalkmış değil. Maske zorunluluğunun ne zaman kaldırılacağı bilinmese de Johnson hükümeti Haziran ayı sonu olabileceğine dair işaretler veriyor.
Ancak bu para cezaları bile diğer bazı örnekler karşısında oldukça düşük bir seviyede kalıyor.
Avrupa'nın salgından en kötü etkilenen ülkesi olarak bilinen İtalya'da Sicilya'nın Catania şehrinde ceza 400 euro gibi orta seviyede oldu. Güneybatı'daki Campania bölgesinde ise 1000 euro ile yüksek kategoride ceza kesildi. Ancak bu ceza bile ülkenin Lombardi bölgesindeki cezanın yanında hafif kaldı. Burası 5000 euro ile inanılmaz yüksek ceza kategorisine girdi.
Benzer şekilde İspanya'da da cezalar şehre ve bölgeye göre farklılıklar gösterdi. Melilla şehrinde 100 euro ceza kesilirken ülkenin güneybatısındaki Extremadura bölgesinde ceza 6000 euro oldu.
Geri kalan AB ülkelerinde cezalar 100 ila 300 euro arasında değişti ve elbette cezayı ödememekte direnenler için artarak yükseldi.
Belçika'da da farklı koşullar için farklı cezalar öngörüldü. Kamusal alanda maske takmamanın cezası 250 euro olarak belirlenirken, iş yerinde takmamanın cezası 750 euro oldu. Bu rakamlar da ihlalin şekline göre katlanarak arttırıldı ve 4000 euroya kadar çıkarıldı.
Dünyada nüfusa oranla en yüksek ve en hızlı vaka artışını yaşayan Belçika para cezası ile de yetinmedi ve maske takmamakta ısrar edenlere 8 gün ila 3 ay arası hapis cezası verildi.
Bazı ülkelerde ise maske cezaları önce yüksek tutuldu sonra tamamen kaldırıldı. Örneğin Letonya'da önce 2000 euro olarak çok yüksek bir ceza konuldu fakat daha sonra ortaya çıkan haksız uygulamalar görülerek halkı isyan ettirip sokaklara dökmektense sadece yoğun bir bilinçlendirme kampanyası yapıldı.
Asya
Avrupa'nın aksine maske takmaya ve özgürlük alanındaki bir takım kısıtlamalara alışkın Asya ülkelerinde cezalar çok yüksek olmadı. Zaten bu cezaları burada yüksek koymanın bir anlamı da yok çünkü kişi başına düşen gelir düzeyi batıya kıyasla çok daha düşük.
Gelir seviyesinin yüksek olduğu Asya ülkelerinde, özellikle Japonya ve Güney Kore gibi yerlerde ise toplumlar her yıl grip salgınlarının arttığı dönemlerde maske ile dolaşma kültürüne sahip olduğu için fazla zorluk yaşanmadı.
Çin maske zorunluluğunu salgının en başından itibaren uygulamaya başlamıştı ve çok yüksek olmasa da cezalar orta seviyedeydi.
Ancak Singapur ve Hong Kong gibi daha batılı yaşam tarzına sahip yerlerde cezalar yüksek kategorisinde oldu. Örneğin Singapur'da 720 dolar ve Hong Kong'da 645 dolar ceza kesildi.
Dünyada salgının en kötü vurduğu ülkelerden biri olan Hindistan'da ise farklı eyaletler farklı cezalar uyguladı ama burada hem gelir seviyesi hem de ceza ödeme kültürü zayıf olduğu için cezalar da 500 rupi (7 dolar) ila 10 bin rupi (140 dolar) arasında dünyanın geri kalanına kıyasla son derece düşük seviyede kaldı.
Vaka ve ölüm sayısı ile dünyanın en kötü durumdaki ülkesi haline gelinince ise cezalar yükseltildi ancak durumu pek değiştiremedi.
Tayland'da da cezalar 200 dolar ile 650 dolar arasında değişkenlik gösteriyor.
Latin Amerika
Latin Amerika'ya baktığımızda bir ara en kötü ikinci durumda olan Brezilya'da da bölgeler arasında farklılıklar gözlemleniyor. Örneğin kuzeydoğudaki Piaui eyaletinde 100-200 dolar arasında ceza kesilirken en kalabalık şehir olan Sao Paulo'da ise kamusal alandaki ihlaller için 100 dolar iş yerlerindeki ihlaller için 400 dolar ceza veriliyor.
Diğer Latin Amerika ülkelerinde de durum benzer şekilde işliyor.
ABD'de ceza oranları dramatik şekilde değişiyor
Uzun bir süre boyunca dünyada en kötü etkilenen ülke konumunda olan Amerika Birleşik Devletleri'ndeki cezalar da son derece farklı olabiliyor. Örneğin cezaların en düşük seviyede olduğu Kaliforniya eyaletinde 100 dolar olurken en yüksek olan Havai Adaları'nda 5000 dolar ve 1 yıl hapis cezası verilebiliyor.
ABD'de Avrupa'dakine benzer şekilde aynı eyalet içerisinde bile şehirden şehre ceza miktarları farklılık gösteriyor. Santa Monica'da 100 dolarken Los Angeles'ta 300, Glendale'da 400 dolar ve ikinci ihlalden sonra 1000 dolar ve üçüncü ihlal ile 2000 dolar gibi cezalar söz konusu olabiliyor.