DÜNYA

Halimize şükretmemizi sağlayacak ilginç olaylar!

Dünya tuhaf olaylarla doludur. Karşılaştığımız ve şükretmemizi sağlayan nice olay vardır. İşte onlardan bazıları...

Sağlığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlamak ve hatırlatmak için en ilginç vakalardan bazılarını sizler için derledik.

YÜRÜYEN ÖLÜLER GERÇEKMİŞ... Her şey motosiklet kazasından sonra meydana geldi. 35 yaşındaki Warren McKinlay, o kazadan sonra kendisini, öldüğüne inandırdı. Cennete gitmiş olabileceğini düşünmedi ve yeryüzünde yürüyen bir ceset olduğuna inanmaya başladı.

Daily Mail'de yer alan habere göre; İngiltere Braintree, Essex'de yaşayan eski bir asker olan iki çocuk babası Warren McKinlay, tamamen bir hayalet olduğu fikrinin esiri oldu.

"Kazada öldüğüme tamamen inandım ama ruhum bazı nedenlerden dolayı hareket etmiyordu. Yemek yemeyi reddediyordum çünkü bir anlamı yoktu. İnsanlarla konuşmayı reddederek, saatlerce bir odada oturuyordum" dedi.

Kazada beli ve leğen kemiği kırılan McKinlay, araçla ağaca çarptığında beyninin hasar aldığı belirtiliyor. Cotard sendromu adı da verilen yürüyen ceset sendromu teşhisi konulan McKinlay, tam 18 ay boyunca bu rahatsızlıkla yaşadı.

Cotard sendromunda kişi, kendisinin ölü olduğuna inanır ve kendileri ile dünyanın varlığından şüphe duyarlar. Bu hayali fikir, kişinin ölmediğine dair kanıtlar olmasına rağmen, buna inanmamasıyla ilgilidir.

Uzmanlar, cotard sendromu vakalarının tamamının akıl hastası olmadığının, bunun yaralanma veya hastalık sonucu meydana geldiğini açıklıyor.

9 YIL AĞZINA BİR LOKMA BİLE KOYMADI! Başkent Addis Ababa’nın kenar mahallerinden birinde yaşayan bugün yaklaşık 21 yaşında olan Muluwork Ambaw, 5. sınıfa geçtiği sıralarda yemeyi ve içmeyi bıraktığını söyledi ve "O zamandan bu yana hiçbir şey yemiyorum. En son hatırladığım şey bir öğle yemeği yediğim" diye konuştu.

ONA "AĞAÇ ADAM" DİYORLAR... Bangladeşli Abul Bajander (25), tıbbi yardım almak için Bangladeş’in başkenti Dakka’ya gitti.

‘Ağaç Adam’ olarak bilinen Bangladeşli Bajander, geçirdiği cerrahi operasyonun ardından çok uzun bir aranın ardından ilk defa elini kullanarak yemek yiyebildi.

Çok nadir görülen bu hastalık ‘Epidermodysplasia Verruciformis’ ile 16 yaşından beri savaşan Bajander'ın tırnaklarındaki keratin maddesinin artması, vücudunun pek çok yerinde yayılan tümörlere ve siğillere neden oldu.

Hastalığı yüzünden kişisel ihtiyaçlarını dahi kendi kendine karşılayamayan Abul Bajander'ın bu hastalığının sebebi ise; HPV’nin (Human Papilloma Virüs) şekil değiştirmesi.

Ameliyattan önce yapılan testler tamamlandıktan sonra el ve ayaklarında büyüyen parçaların 5 kilogramlık kısmının alınması planlanmıştı. Rikşa (bisikletle çekilen taksi) kullanarak geçimini sağlayan Bajandar son dört yılda iyiden iyiye artan hastalığı yüzünden işini yapamaz hale gelmiş. Geçen Şubat ayında da ameliyat olmuştu.

BAŞKASININ YARDIMI OLMADAN YEMEK BİLE YİYEMİYOR! 7 yaşındaki Ripon Sarker'ın vücudu, çok nadir görülen 'Epidermodysplasia Verruciformis' hastalığı nedeniyle siğillerle kaplanmaya başlanmış durumda.

Mirror'un haberine göre; Bangladeş'in Thakurgaon şehrinde yaşayan 7 yaşındaki Ripon Sarker, ne ellerini ne de ayaklarını kullanabiliyor. Yemeğini bir başkasının yardımı olmadan yiyemiyor, yürüyemiyor. 'Epidermodysplasia Verruciformis' hastalığı yüzünden adeta ağaç adama dönüşüyor.

Ancak ağaç hastalığı olan Ripon Sarker'ın ailesi, küçük oğullarının tedavi masraflarını karşılayacak güçleri olmadığı için onu ilk kez bu ay hastaneye götürdü. 20 Ağustos'ta hastaneye kabul edilen minik Ripon'un tedavisi konusunda doktorlar oldukça umutlu. Ellerinin ve ayaklarının operasyonla düzeltilebileceğini çünkü el ve ayak parmaklarının hala ayırt edilebildiğini ifade ettiler.

Yanık ve Plastik Cerrahi Ünitesi Koordinatörü Doktor Samanta Lal Sen, Ripon'un vücudundaki siğillerin henüz ileri safhaya ulaşmamış olduğunu bu sayede de Ripon'un parmaklarının farkında olduğunu söyledi.

Ripon'un birkaç operasyon geçirmesi gerekebileceğini açıklayan Doktor Samanta Lal Sen, operasyonlara başlamadan önce Ripon'un beslenme düzeninin sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

ÖMRÜNÜ BİR KOVADA GEÇİRMİŞTİ ARTIK MELEK OLDU! Nijerya’da sağlıklı bir bebek olarak doğan fakat altı aylıkken sebebi bilinmeyen bir şekilde büyümesi tamamen duran 19 yaşındaki Rahma Haruna hayatını kaybetti.

Rahma'nın kardeşinin sosyal medyada paylaştığı fotoğraf ile tanıdığımız Rahma Haruna'nın ölüm haberini ise foto muhabiri Sani Maikatanga, sosyal medya hesabından paylaştığı bir fotoğraf ile duyurdu.

Rahma; "Ailem bana her zaman yardımcı oluyor. Bunu nasıl mı yapıyorlar, ihtiyacım olan her şeyi bana sağlıyorlar" demişti.

Hayallerini gerçekleştiremeden yaşamını yitiren genç kızın en büyük arzusu; bir gün kendi ihtiyaçlarını alabilmek için tek başına alışverişe çıkabilmekti...

O EVDE AYNA TAMAMEN YASAK! 7 yaşındaki Muhammed Abdelmajeed progeria yani erken yaşlanma hastalığından muzdarip.

Ölümcül ve genetik bir hastalık olan erken yaşlanma hastalığı, minik Muhammed'in hayatını alt üst etmiş.

Anne Sherine Abdelmajeed, Muhammed'in hastalığın ilk belirtisiyle 7 aylıkken karşılaştığını belirterek, doktorların ona 'erken yaşlanma' teşhisi koyduklarını ve çocuk büyüdükçe hastalığın belirtilerinin de artacağını söylediklerini açıkladı.

"Diğer çocuklar gibi yakışıklı olmak isterdim ve öğrenebilmek için okula gitmek isterdim" diyen minik Muhammed şunları söyledi: "Sokağa her çıktığımda insanlar bana garip bir şekilde bakıyor. Bana her baktıklarında gülüyorlar, ben ise eve geri dönüp ağlıyorum"

Muhammed'in ailesi, evdeki bütün aynaları kaldırmış çünkü Muhammed, yansımasını her gördüğünde sinirleniyor ve öfke patlaması yaşıyor.

Minik Muhammed'in kalbi, yaşlı bir insanın kalbi gibi... Bu da demek oluyor ki; Muhammed oyun bile oynayamıyor. Biraz oyun oynamaya kalkarsa hemen tükeniyor.

Suriye'deki savaş nedeniyle 2016'nın mayıs ayında Türkiye'ye sığınan ailenin minik oğulları Muhammed, şunları söyledi: "Okula gitmek istiyorum ama diğer çocuklar beni rahat bırakmazlar.

Ayrıca doktorlardan da bana yardım etmelerini, okula gidebilmem için yüzümü tedavi etmelerini istiyorum. Yüzümün tedavisi için Almanya'ya gitmek istiyorum. Ve bir doktor olmak istiyorum."

YÜZÜNDEKİ 200 GRAMLIK ET PARÇASI YÜZÜNDEN... Filipinli Angel, ensefalosel yani beyin anomalisi ile doğduğu için yüzünde büyük bir et parçası vardı.

Doğumun ardından bir şeylerin yolunda gitmediğini anlayan Anne Cypres Salon, kızının yüzünü ilk defa gördüğünde dehşete düştüğünü açıkladı.

Beyin anomalisiyle doğan minik kızın burnu sürekli büyümeye başlamıştı. Büyümeye bağlı olarak Angel, son zamanlarda görmekte zorluk yaşıyordu.

The Age'de yer alan habere göre; Angel, uzun süre hapis hayatı yaşadı. Sebebi ise; insanların minik Angel ile dalga geçmeleriydi.

Ameliyat olması gereken Angel için ailenin 8 bin dolara ihtiyacı vardı ama sadece 5,500 dolar biriktirebilmişlerdi.

'Önce Çocuklar' isimli uluslararası yardım kurumu devreye girdi ve Angel'ın ameliyat masraflarını karşıladı. Eylül 2016'da Angel ve babası, kurum yetkilileriyle Avustralya’ya gittiler.

Angel'ın suratındaki 200 gramlık et parçası dört saatlik bir operasyonun ardından alındı. Alınan parçanın ardından, yüzde meydana gelen boşluk, Angel'ın kalça kemiğinden alınan bir dokuyla kapatıldı.

Angel'ın suratındaki 200 gramlık et parçası dört saatlik bir operasyonun ardından alındı. Alınan parçanın ardından, yüzde meydana gelen boşluk, Angel'ın kalça kemiğinden alınan bir dokuyla kapatıldı.

HER ŞEY BİR ASYALIYA BENZEMEK İÇİNDİ... Asya hayranlığı nedeniyle bir Asyalı gibi görünmek isteyen Xiahn Nishi, bu amacına ulaşabilmek için 10 tane estetik ameliyat geçirdi.

Xiahn Nishi, "Bu şekilde çok daha yakışıklı olduğumu düşünüyorum. Başkaları bu şekilde düşünmese bile..." diyor.

Defalarca bıçak altına yatan Nishi, son durumundan gayet memnun olduğunu söylüyor.

HAMİLEYKEN 10 GÜN SONRA TEKRAR HAMİLE KALDI Süperfetasyon denen 'hamileyken hamile kalma durumu'nu yaşayan Kate Hill, hamile kaldı ardından 10 gün sonra tekrar hamile kaldı. Kate Hill hamile kaldıktan 10 gün sonra yeniden hamile kaldı. Süperfetasyon adı verilen bu olayı daha da nadir kılan şey ise; çiftin sadece bir kez cinsel ilişkiye girmiş olması. Canlı kalan sperm, ikinci bir yumurtayı daha dölledi. Bu, Kate'nin eşi Peter’ın sperminin 10 gün daha canlı kaldığını gösteriyor.

HAYATINI BİR HAYRANININ DİKKATİNE BORÇLU! Olimpik yüzücü Mack Horton, ismi belirtilmeyen hayranına teşekkürlerini sundu.

Sebebi ise, hayranının, olimpik şampiyon Horton'ın yıllar içerisinde büyüyen benini fark etmesi...

Horton'u televizyonda izleyen fanı, Mack Horton'ın göğsündeki büyük ve koyu renkli beni fark etti ve yüzme ekibinin doktoruna email attı.

Beni kontrol edilen Mack Horton'ın gerçekten de kanser olduğu tespit edildi.

Kötü huylu bir kanser türü olan melanom teşhisi konulan Mack Horton'ın beni ameliyatla alındı. Horton, keskin gözlü hayranına iyi niyetinden dolayı teşekkür etti.

ACI GERÇEK: HEM GÖRME HEM DE İŞİTME YETİSİNİ KAYBEDECEK! Onun hikayesi çok farklı... 6 yaşındaki Lizzy (Elisabeth) Myers, yakında görme ve işitme yetisini kaybedecek. Ancak bunların gerçekleşmesinden önceki son isteği Vatikan'da Papa Francesco ile buluşmaktı...

Nadir görülen bir genetik hastalık olan Usher Sendromlu ABD'li Lizzy Myers'nin hayali nihayet gerçekleşti.

ABD'nin Ohio eyaletinde yaşayan Myers ailesi, kızlarının görme ve işitme yetisini kaybetmeden önce hafızasına kaydetmek istediklerini bir bir yerine getirmeye çalışıyor.

Bunlardan birisi de Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco ile bir buluşma idi.

Lizzy, THY'nin sponsorluğunda anne-babası ve kız kardeşiyle birlikte, Papa'nın Vatikan'ın ünlü Aziz Petrus Meydanı'nda binlerce inananla bir araya geldiği Genel Kabul Günü'ne katıldı.

Üstü açık ciple halkı selamlayan ve bir konuşma yapan Papa, daha sonra Lizzy'nin yanına giderek, gözlerine dokundu ve onu kutsadı. Mutlu ve heyecanlı olduğu gözlenen küçük kıza sarılan ruhani lider, onun kulağına bir şeyler de fısıldadı.

ABD basını, Myers ailesinin bir İtalya seyahatine yetecek kadar parası olmadığını yazmıştı. THY yetkilileri de, küçük kızın durumundan ABD basını sayesinde haberdar olmuş ve Lizzy ile ailesi nereye gitmek isterse onlara gidiş-dönüş uçak biletlerini hediye edeceklerini açıklamıştı.

THY Şikago Genel Müdürü Tuncay Emiroğlu, kızın hikayesinden etkilendiklerini söylemişti.

Lizzy'nin babası Steve Myers de, İtalya'dan yana tercihlerini kullanacaklarını açıklamıştı. İtalyan basınına göre Myers ailesi, bir şehir devleti olan Vatikan'ı da topraklarında barındıran Roma'ya 29 Mart'ta geldi.

SAÇLARINI KOPARTIP, YEMEDEN RAHAT EDEMİYOR! İzmir'de yaşayan, saç yeme hastalığı olarak bilinen trikofaji hastası 3 yaşındaki Azra Nur Tiryaki, özellikle yalnız kaldığı zamanlarda hiç acı hissetmeden yolduğu saçlarını yutuyor.

Ailesi kızlarının takıntılı davranışına engel olmanın yollarını ararken, uzmanlar sorunun yalnızlık duygusu yaşayan çocuklarda ortaya çıktığını söyledi.

Kızdığımı bildiği için benim olmadığım ortamlarda saçlarını koparıp ağzına götürüyor. Saçlarını tamamen kazıttım. O zaman da etrafta bulduğu tüylü cisimleri yemeye başladı. Dışkısında gördüğüm zaman hemen hastaneye koşuyoruz.

Sorunun psikolojik olduğu söyleniyor" dedi. Yabancı cisim soluduğu için küçük kızın akciğerlerine de saç ya da halı tüyü yapıştığını belirten 2 çocuk annesi Yeşim Tiryaki, zaman zaman nefes darlığı, halsizlik ve öksürük gibi şikayetler yaşadıklarını dile getirdi.

Anne Tiryaki, "Bu takıntıdan nasıl kurtulacağımızı bilmiyorum. Azra'nın ağabeyini kıskandığını tahmin ediyoruz. Yaşadığı psikolojik sorun nedeniyle böyle bir tepki verebileceği üzerinde duruluyor. Ama daha büyük sağlık sorunlarıyla karşılaşmaktan korkuyorum" diye konuştu.

BİSİKLETE BİNDİ HAMİLE KALDI 27 yaşındayken menopoza giren ve çocuk sahibi olmayacağını öğrenen 43 yaşındaki Kate Mansbridge, bisiklet kazası sonrasında hamile kaldı. Daily Mail'in haberine göre; Kate Mansbridge, 27 yaşında erken menopoza girdi ve çocuk sahibi olmayacağını öğrendi.

Bir kaç yıl sonra Fransa'da bisiklet sürerken bir arabanın çarpması sonrasında bacakları ezilen ve beyninde hasar oluşan Mansbridge, bir daha yürüyemeyecek hale geldi. Hatta doktorlar Kate'in tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürmek zorunda kalabileceğini belirtti.

Mucizevi bir şey yaşayan Mansbridge'nın kaza esnasındaki adrenalin artışı üreme hormonlarını tetikledi ve Kate yeniden adet görmeye başladı. Uzmanlar yaşadığı travmanın çok nadir görülen kimyasal değişikliklere sebep olduğunu belirtti.

Kazadan 3 yıl sonra hamile kaldığını öğrenen Kate, hayatının ikinci şokunu yaşadı. Hemşire olan Kate, "Bir taraftan hayatımın en kötü şeyi başıma gelirken aynı zamanda en çok istediğim şeye de vesile oldu" dedi. Kate şimdi 6 yaşındaki kızı Ruby ile mutlu mesut yaşıyor.