İsveç'te altı yıl geçirdikten sonra göç idaresi tarafından hakkında sınır dışı kararı verilen Afgan asıllı Mustafa, "Sahip olduğum her şey burada" beni ölüme gönderecekler dedi.
Göç idaresinin kararına göre üç hafta içinde İsveç'i terk etmesi gereken Mustafa, hayatından endişe duyduğunu ileri sürdü.
İsveçli ailesine veda etmek için üç haftası var.
Edinilen bilgilere göre, Mustafa'nın marangoz olarak çalıştığı devamlı bir işi var. Çocukları onu erkek kardeşi olarak gören çift kişilik bir ebeveyn grubu edinmiştir. İsveççe konuşuyor ayrıca Pentekostal ve Ekumeni Kilisesi'nin aktif bir üyesi olduğu biliniyor.
Mustafa, yaklaşık otuz kişiyle birlikte dört kişi için tasarlanan küçük bir tekneyle Akdeniz'i geçeli neredeyse altı yıl oldu. Birkaçı hayatını kaybetti. Mustafa kurtuldu. Umuda yolculukta ölümü göz alan genç altı yıl önce İsveç'e ulaştı.
Umuda yolculuğu sırasında karşılaştığı zorlukları anlatırken, "Çok korkmuştum. Yolculuğumda hayatımda bir şeylerin eksik olduğunu hissettim. Gücü hissetmek için bir güç. Kime bilmiyordum ama dua ettim. Bilinmeyen bir Tanrı'ya dua ettim, seni bulmak istiyorum" dediğini aktaran Mustafa, bu duyguyu ilk kez hissettiğini belirtti.
"Hayatım boyunca ilgisiz kaldım ve sekiz yaşımdan beri sürekli şiddet görüp, dövüldüm" diyen Mustafa, aynı hayatı bir daha yaşamak istemediğini ve o hayatı geride bırakmak istediğini söyledi. Ancak İsveç'e olan umuda yolculuğunun üzerinden altı yıl geçmesine rağmen, alınan bir kararla tekrar eski hayatına geri gönderilecek.
İsveç'e geldiğinde Mustafa'yı evlat edinen aileden Weyne Svensson alınan kararla ilgili şunları söyledi:
"Mustafa'nın bir ebeveyni olarak, ülkemizde insanlara böyle davranıyorsak İsveçli olmaktan utanıyorum" dedi.