Dört ülke arasındaki görüşmeler halihazırda yürütülüyor ve planın öngörüldüğü gibi ilerlemesi halinde yeni platform 2030 ila 2040 zaman diliminde tedarik edilecek.

Norveç Ordusu Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Lars Lervik Pazartesi günü verdiği bir röportajda dört ülkenin tedarik maliyetlerini düşürebileceği ve geliştirme ve bakım konularını “daha kolay” hale getirebileceği umuduyla projeyi “şu anda incelediklerini” söyledi.

Benzer şekilde İsveç Ordusu Komutanı Tümgeneral Jonny Lindfors da Salı günü Breaking Defense'e verdiği demeçte “Birlikte hareket etme konusunda hemfikiriz. ... Aynı [gelecek] platforma, aynı ekipmana sahip olmak istiyoruz. Herhangi bir ulusal, özel gereksinim istemiyoruz.”

“Temel olarak çapraz geliştirme, çapraz satın alma ve çapraz kullanım hedefliyoruz çünkü tedarik zincirlerini uyumlu hale getirmemiz, kolaylaştırmamız ve araçları sürdürebilmemiz gerekiyor. Aynı bölgede savaşacağız, dolayısıyla ortak bir yaklaşımın faydalarını görüyoruz”.

Her iki ülke de şu anda BAE Systems'in Savaş Aracı 90'ını (CV90) kullanıyor ve Lindfors bunlardan daha fazla satın almanın “doğal bir gelişme” olacağını söyledi. Ancak, söz konusu sistemin “tek sistem” olmadığını ve “birden fazla üretici” ile görüşmeler yapıldığını söyledi.

“İhtiyaçlar ve yeni nesil savaş araçlarının neye benzeyeceği konusunda tartışmalar yapıyoruz” dedi.

Lervik'e göre eninde sonunda paletli aracın daha yeni bir versiyonu “muhtemelen” tedarik edilecek.

Lindfors, dört ülkenin mevcut CV90 stoklarını değiştirme “ihtiyacına” dayanarak, yeni nesil IFV'nin “2030 ile 2040 yılları arasında” edinileceğini de sözlerine ekledi.

İsveçli BAE Systems Hagglunds'un sözcüsü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “On yıllardır CV90 kullanan dört İskandinav ülkesiyle de yakın ilişki içindeyiz ve onları destekliyoruz. İskandinav ülkelerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa'nın yeni durumunu karşılamak üzere daha fazla CV90'ın nasıl etkin bir şekilde tedarik edilebileceği ve üzerinde mutabık kalınan bir zaman çizelgesi içerisinde nasıl teslim edilebileceği konusundaki ortak diyaloğu memnuniyetle karşılıyoruz.”

Danimarka'nın Savunma Alımları ve Lojistik Organizasyonu (DALO) yorum yapmayı reddetti. Finlandiya Savunma Bakanlığı ise yorum talebine yanıt vermedi.

Ağustos ayında Danimarka, Avrupa Birliği ihale duyurusu uyarınca Danimarka Kraliyet Ordusu için 115 adet CV9035 MkIIIC IFV'nin 10 milyar DKK (1,5 milyar $) tutarında alımını taahhüt etmişti. Finlandiya ise 2021 yılında BAE Systems ile bir orta ömür uzatma programı da dahil olmak üzere 32 milyon dolarlık bir CV90 yükseltme sözleşmesi imzaladı. Üretici o dönemde yükseltmenin 2026 yılına kadar süreceğini söyledi.

Norveç, 2022 yılında BAE Systems ile imzaladığı destek, idame ve hazırlık sözleşmesi kapsamında “sürekli modernizasyon” garantisi verilen 144 adet CV90'dan oluşan bir filo işletiyor.

İsveç şu anda Ukrayna'ya hibe edilen CV9040 araçlarının yerini almak üzere CV9035 MkIIIC IFV'leri satın alma sürecindedir. BAE Systems'e göre modernize edilen araçlar yeni bir kule tasarımına ve mürettebat için “önemli ergonomik iyileştirmelere” sahip.

Genel olarak bakıldığında şirket son yıllarda Slovakya ve Çek Cumhuriyeti ile yapılan kazançlı anlaşmalar da dahil olmak üzere siparişlerde bir artış gördü.

Geçen yıl Stockholm Ukrayna'ya 50 adet CV90 hibe etti ve Danimarka ile yapılan ortak bir açıklamayla iki İskandinav ülkesi, Kopenhag'ın 1.8 milyar DKK'lık fonuyla desteklenen ilave araç tedariki konusunda işbirliği yapmayı kabul etti. Hollanda da araçların üretimini finanse etmek üzere 400 milyon € (435 milyon $) yatırım yaparak bu girişimin bir parçası oldu.

Lervik, ortak tedarik ZMA çabasının dışında, Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İsveç'in “aynı üniformaları” satın almayı kabul ettiklerini ve “mümkün olduğunca çok birlikte çalışabilirlik” geliştirmek amacıyla dört ülke arasında topçu mermilerinin “değiştirilebilir” olmasını sağlamak için planların yapıldığını söyledi.

Örneğin 155mm top mermisine ilişkin ulusal onay süreçlerinin şu anda değiştirilebilir kabiliyetin sağlanmasının önünde engel teşkil ettiğini belirtti.

Editör: Atila Altuntaş