Toplam 133 ülkenin yer aldığı listede Türkiye, 37. sırada kendisine yer buldu. Türkiye, 2022 yılında 14 sıra birden yükselmiş, geçtiğimiz yıl da 37. sırada bulunmuştu.

HER YIL DÜZENLİ OLARAK HAZIRLANIYOR

Küresel İnovasyon Endeksi, dünyada ülkelerin inovasyon performansının düzenli olarak değerlendirildiği en önemli yayınlar arasında yer alıyor. Endeks, her yıl düzenli olarak Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Örgütü (WIPO) öncülüğünde hazırlanıyor. İnovasyon girdileri ve çıktıları olarak gruplandırılmış göstergelerden oluşan endekste, inovasyonun çok boyutlu yönleri değerlendiriliyor.

ENDEKS GENİŞ ÖLÇÜTLER İÇERİYOR

Endekse göre inovasyon kavramı oldukça geniş bir tanıma sahip. Bu çerçevede endeks, patentler, bilimsel yayınlar ve yüksek teknoloji ihracatı gibi “çıktılar”ın yanı sıra araştırma ve geliştirmeye (AR-GE) harcama, mühendislik mezunlarının sayısı ve risk sermayesi anlaşmaları gibi parametreleri içeriyor.

Endeks, bir ülkenin teknolojiye olan benimsemesini ve kullanımını ayrıca bu teknolojiyi üretme kapasitesini de göz önünde bulunduruyor. Yüksek teknoloji ürünlerini yoğun bir şekilde ithal eden ve yurt dışından fikri mülkiyet için büyük harcamalar yapan ülkeler endekste daha yüksek puan alıyor.

Bazı göstergeler ise alışılmışın dışında; örneğin, bir ülkenin ürettiği film sayısı ve GitHub isimli popüler veri ve kod paylaşım platformunda yaptığı iş birliği yazılımlarındaki değişiklik miktarı gibi unsurlar da dikkate alınıyor.

EN YENİLİKÇİ ÜLKE İSVİÇRE OLDU

Bu ölçütlere göre, endeksin en iyi performans göstereni İsviçre olurken ilk beş sıralama şöyle: İsviçre, İsveç, ABD, Singapur ve Birleşik Krallık. Küçük ülkeler, birçok gösterge nüfus veya Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) göre ölçeklendirildiği için ABD ve Çin gibi bilimsel süper güçlerin önüne geçtiği görüldü. The Economis’in haberine göre İsviçre 2022 yılında 5 bin 430 uluslararası patent başvurusu yaptı. Bu sayı, ABD’nin başvurduğu sayının onda birinden daha az. Ancak İsviçre’nin ekonomisi ABD’nin büyüklüğünün onda birinden daha az olduğu için bu ölçütte ABD’yi geride bırakmayı başardı. Benzer şekilde, İsviçre, ABD’den çok daha az araştırmacıya sahip, ancak nüfusuna oranla daha fazla araştırmacı istihdam ediyor. İsviçre’nin ilerlemeye katkısı ABD kadar büyük olmasının yanı sıra kişi başına düşen inovasyon oranı açısından daha yenilikçi bir ülke olarak değer buldu.

ZENGİN ÜLKELER DAHA YÜKSEK SIRALARDA YER ALDI

Bir ülkenin endeksteki puanı, kişi başına düşen GSMH ile ilişkili olurken zengin ülkeler genellikle daha yüksek sıralarda yer aldı. Ancak bazı ülkeler, gelişim seviyelerine göre beklenenden daha iyi performans gösterdi. Bu ölçütte en fazla beklentinin üzerinde performans gösteren ülke oldukça düşük GSMH’ya sahip 39. sırada yer alan Hindistan oldu. Benzer şekilde, üst orta gelir grubundaki Çin’in, 11. sıra yerine 60’lı sıralarda yer alması bekleniyordu.

DÜNYA AYNI İLERLEMEYİ KAYDEDEMEDİ

Son beş yılda, sıralamalarda en hızlı yükselen ülkeler arasında Endonezya, Mauritius, Suudi Arabistan, Katar, Brezilya ve Pakistan yer aldı. Yine de dünya genelinde ilerleme istikrarlı olmadı. 2020-2022 döneminde dünya bir inovasyon patlaması yaşadı. Fakat dünya ülkeleri son yıllarda aynı ilerlemeyi gösteremedi.

2023 yılında bilimsel yayınların sayısı yüzde 5 oranında azaldı. Uluslararası patent başvuruları ise 2009’dan bu yana ilk kez düştü. Dünyanın en büyük harcama yapan şirketlerinin yaptığı Ar-Ge yatırımları, 2023 yılında 2019-2021 yıllarında gerçekleşen yüzde 10-13’lük büyümeye kıyasla sadece yüzde 6 oranında artış gösterdi. Ayrıca girişim sermayesi anlaşmalarının sayısı 2023’te yüzde 9.5 oranında bir düşüş yaşarken, bu anlaşmaların toplam değeri yüzde 39 oranında azaldı.

ÇİNLİ YATIRIMCILAR RİSK ALMAKTAN HOŞLANMIYOR

Konuyla ilgili İngiliz yayın organı The Economist’te de bir haber yer aldı. İngiliz yayın organı küresel sıralamalarda bir sıra yükselen Çin’de bile, risk sermayesi endüstrisi sıkıntısının yaşandığını yazdı. Bu yılın başlarında Çin’in yöneticisi Şi Cinping, yeni unicorn’ların (1 milyar dolar veya daha fazla değere sahip halka açık olmayan girişimler) sayısındaki düşüşün ardındaki nedenlerin araştırılmasını istedi.

The Economist, Çin Devlet Konseyi, yatırımcıların riskli yeni girişimlere para yatırmaktan korktuklarını ve parayı çekmenin zor olduğunu kabul ettiğini bildirdi. Finansal düzenleyiciler yakın zamanda büyük devlet bankalarının daha önce borçlu şirketleri kurtarmak için kullanılan araçlar aracılığıyla risk sermayesine genişlemesine izin verse de The Economist sorunun kolay çözülemeyeceğini vurgularken Çin’in finansal devleri risk alabilen girişimciler olmadığını ileri sürdü. The Economist, risk sermayesine girişlerin işe yarasa bile bunun bir yenilik olarak adlandırılamayacağını savundu.

Editör: Atila Altuntaş