İsveç ekonomisi, özellikle değişken faizli ipoteklerin yaygın olduğu konut piyasasında bir canlanma yaşıyor. Faiz oranlarındaki düşüş, duyarlılıkta iyileşmeye, işlem hacminde artışa ve konut fiyatlarında yükselişe yol açtı. Konut fiyatları şu anda yıllık bazda yaklaşık %8 oranında artıyor. Ayrıca, tüketici güveni pandemi öncesi seviyelere geri döndü.
İsveç'teki istihdam koşulları da istikrar belirtileri gösteriyor; işsizlik oranı artmayı durdurdu ve işten çıkarma seviyeleri, Covid öncesi ortalamaların biraz üzerinde olsa da, sabitlendi. Bu iyileşmelere rağmen, Riksbank faiz indirimlerini durdurmaya henüz hazır olmayabilir, çünkü indirim döngüsünün sonu yaklaşıyor olabilir.
İsveç'in ekonomik büyümesi, en son GSYİH verilerinde de görüldüğü gibi, hala mütevazı seviyelerde. Tüketici güvenindeki iyileşmeye rağmen hanehalkı tüketimi zayıf seyrediyor. Enflasyon verileri Riksbank'ın Eylül ayındaki öngörülerini aştı, ancak 2025 yılında önemli bir artış beklentisi bulunmuyor.
Yaklaşan bahar dönemi ücret müzakerelerinin, hem işverenlerin hem de çalışanların ılımlı enflasyon beklentileri göz önüne alındığında, Riksbank'ın %2'lik enflasyon hedefi ile uyumlu sonuçlar vermesi öngörülüyor.
Küresel ticaret gerginliklerinin, özellikle Donald Trump'ın ticaret politikalarından kaynaklanan risklerin ve İsveç'in ihracata bağımlı ekonomisinin yarattığı riskler göz önüne alındığında, daha fazla faiz indirimi öngörülüyor.
ING'den analistler, bu hafta yapılacak indirimin yanı sıra gelecek yıl iki ilave indirim daha öngörüyor ve bu da politika faizini potansiyel olarak %2'ye kadar düşürebilir. Riksbank'ın bu hafta sonunda açıklanması beklenen güncellenmiş faiz oranı projeksiyonunun da bu yörüngeyi yansıtması muhtemel.