İsveç Maliye Bakanlığı’nın nakit konusuyla ilgili bir sorusuna yönelik yazılı olarak cevap veren merkez bankası, şu ifadeyi kullanıyor: “Yasal olarak nakit kabul etmekle yükümlü olan işletmelerin günlük tahsilatlar ve küçük harcamalar için işleyen hizmetlere erişimini sağlamak adına düzenleme gereklidir.”
Dünyanın ilk nakitsiz toplumu olarak bilinen İsveç’te, “bankalar işletmelere nakit hizmeti sunmayı büyük ölçüde” durdurdu. Bunun yerine, günlük tahsilat ve küçük harcamalar için işlevsel hizmetler şu anda neredeyse sadece nakit şirketi “Loomis AB” tarafından ve tamamen ticari bir temelde sunuluyor.
Riksbank’ın görüşüne göre, bankaların dijital ödeme sistemlerinde bir arıza olması durumunda, güvence sağlayan hizmetlere uzun vadeli erişim sağlamak için daha fazla sorumluluk almaları gerekiyor. Şirketlerin ve kamu otoritelerinin günlük gelirlerini yeterli ölçüde yatırabilmelerini sağlamak üzere, bazı bankalar için halihazırda yasal bir zorunluluk bulunmaktadır. Ancak Riksbank’a göre, bankalar tarafından sunulan hizmetler “yetersiz” olduğu için yasal gerekliliğin “sıkılaştırılması ve netleştirilmesi” gerekiyor…
Merkez bankası, İsveç’teki bankaların bu gereklilikleri, birçok işletme için çok düşük limitli mevduat makineleri temin ederek yerine getirmeyi seçtiklerini belirtiyor. Riksbank ayrıca, giderek daha fazla bankanın manuel nakit hizmetlerini kapatması nedeniyle, bu hizmetin önemli bir ölçüde kötüleştiğini belirterek, küçük harcamalar için paraya erişimi sağlamak adına acil önlemler görmek istiyor. Riksbank ödeme departmanı başkanı Christina Wejshammar, “Yazılı bildirimizde önerdiğimiz önlemler, nakit kullanması gereken kişilerin bunu yapabilmelerini sağlamak ve aynı zamanda ödemelerle ilgili sivil hazırlığımızı güçlendirmek için hayatidir,” diyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: “Birçok işletme nakit kabul etmeye devam ediyor, ancak bu hizmetler olmadan pratikte bunu yapamazlar. Buna ek olarak, temel malları satan işletmeler için nakit kabul etme zorunluluğu getirilirse, günlük hasılat ve küçük harcamalar için hizmetlerin ülke genelinde sürdürülebilir olması gerekecek. Bu şekilde bankalar, normal koşullar altında işleyen ve dolayısıyla kriz durumlarında da bu işlevi sürdürebilen bir nakit zincirine katkıda bulunmuş sayılırlar.”