Şubat 1988'de kurulan SD, kendisini milliyetçi temele sahip sosyal muhafazakarlar olarak nitelendirirken, akademisyenler, siyasi yorumcular ve medya, partiyi, aşırı sağcı, antisemitik, göçmen ve Müslüman karşıtı olarak tanımlanıyor.
SD'nin İsveç'te 2010 yılından bu yana 3 seçimde istikrarlı biçimde seçmen desteğini artırması, ülkede aşırı sağa eğilimin yükseldiğinin de göstergesi.
İskandinav ülkeleriyle daha yakın işbirliğini destekleyen, çok kültürlülüğü eleştiren ve ulusal kimlik vurgusu yapan SD, Avrupa'da daha fazla bütünleşmeye karşı olduğunu dile getiriyor.
Parti, göçmenlerin ve sığınmacıların İsveç'e kitlesel göçünün ülkedeki durumu kötüleştirdiğine inanıyor. Buna çözüm olarak da Avrupa Birliği mevzuatıyla uyumlu mümkün olan en katı göçmenlik yasasını çıkarmayı hedefliyor.
SD, düzensiz göçmenlerin ülkede kalmasına izin verilmesini, bu kişilere sosyal yardım ve ücretsiz sağlık hizmeti sağlamasını "skandal" olarak görüyor. Ayrıca teröre ve ciddi suçlara karışanların vatandaşlığını iptal etmeyi planlıyor.
Nazi kökleri
Avrupa'ya göç akınının 2015'te hız kazanmasıyla İsveç'te göçmenlerle ilgili kaygının artması üzerine SD, 2022 seçim kampanyasında, "daha uzun hapis cezaları ve göçü kısıtlama" gibi seçeneklerle "İsveç'i yeniden güvenli hale getirme" vaadinde bulundu.
SD, Eylül 2022'de yapılan son seçimde ılımlı hareketlerin oylarını geçerek, ülkenin merkez sağındaki en büyük parti haline geldi.
Sonuçlar, İsveç tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak görülürken, partinin, yalnızca göçmenler değil aynı zamanda Yahudiler gibi azınlıklar açısından İsveç'teki Nazi hareketinin geçmişi sebebiyle bir tehdit oluşturabileceği düşünülüyor.
SD'nin 2017'de yüzde 17, 2022'de yüzde 20,5 oy almasının İsveç'te antisemitizm vakalarını artırdığı da ifade ediliyor.
İsveç'te SD'nin yükselişini endişe verici olarak bulanların yanı sıra, göçmenlerle birlikte suçların arttığına inanan, yıllardır ikisinin birbiriyle bağlantılı olduğunu ileri süren ve bunun önüne geçmeyi hedefleyenlerin partiyi desteklediği gözleniyor.
Parlamentodaki hassas denge SD'nin elini güçlendiriyor
Ülkede 11 Eylül 2022'de yapılan genel seçim sonucuna göre, sağ blok partiler yüzde 49,6, azınlık hükümeti ile iktidardaki sol blok partiler ise yüzde 48,9 oy aldı.
Buna göre, 349 sandalyeli parlamentoda sağ blok partileri 176, sol blok partileri 173 sandalye kazandı.
Oyunu yüzde 20,5'e yükselterek, ülkenin ikinci büyük partisi konumuna gelen SD, kendisini hükümette istemeyen partilerin kurduğu koalisyonun dışında kalsa da dışardan destek verme karşılığında kendisine karşı bir bağımlılık oluşturmayı başardı. Bunun karşılığında mecliste 4 komite başkanlığı elde etti.
Zira Ilımlı Muhafazakar Parti, Liberal Parti ve Hristiyan Demokrat Partisi'nin oluşturduğu koalisyon hükümeti meclisteki çoğunluğu yalnızca 3 sandalyeyle sağlayabiliyor.
Liderlerine göre Müslümanların göçü "2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük dış tehdit"
SD'nin ırkçı yapısını merkez sağa yanaştırmak için uzmanlar tarafından "suni" olarak yorumlanan adımlar atan 43 yaşındaki lideri Jimmie Akesson da Müslüman karşıtı açıklamalarıyla tanınıyor.
Memleketi Sölvesborg'da gençlik örgütünün kurulmasına yardım ederek 1990'larda partiye katılan, 2002'de ulusal gençlik örgütünün lideri olan, 2005 yılından bu yana da parti genel başkanlığı yapan Akesson, 2009 yılında kaleme aldığı görüş yazısında Müslümanların göçünü "İsveç'in 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana karşı karşıya olduğu en büyük dış tehdit" olarak nitelendirdi.
Akesson, genel başkan seçildikten sonra işe SD'nin logosunu değiştirmekle başladı, partinin ırkçı ve şiddet yanlısı köklerinden kurtulma sözü verdi. 2012'de de ırkçılığa karşı "sıfır tolerans" politikasını duyurdu, ancak bu adımlar siyaset uzmanları tarafından suni girişimler olarak yorumlandı.
2014'de internette kumar bağımlılığı olduğunu kabul eden Jimmie Akesson, ardından psikolojik olarak yıprandığı gerekçesiyle 6 ay siyaset sahnesinden uzak kaldı.
Akesson'ın genel başkanlığına oturduğu 2005 yılında SD'nin oy oranı yaklaşık yüzde birdi.
SD'nin 1988 yılındaki 30 kurucu üyesinden 18'inin Nazi bağlantıları olduğu, bazılarının da Nazi Almanyası'nda Hitler'in askeri birimlerinden Waffen SS'e hizmet ettikleri biliniyor.