İsveç'te bundan 5-6 yıl önce bazı teknoloji firmaları çalışanlarının eline koluna isteğe göre küçük çip takmaya başlamıştı. Çalışanlar bu çip vasıtasıyla anahtar kullanmadan kapıları, özel bölümleri açabiliyordu. Bende bunu o zaman haber yapmıştı. Türkiye'de bir çok haber kanalı da olayı görüntülü olarak izleyicilere aktardı.
Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) ortaya çıktıktan sonra eski çip haberi de birden sosyal medyada gündem oluşturmaya başladı. 'Koronavirüs bahanesi ile insanlara çip takıp, insanları kontrol edecekler, istedikleri zaman öldürecekler'' şeklinde on binlerce Twitt atıldı, haber yapıldı. Kısacası İsveç'te 6 yıl önceki çip takma haberleri de koronavirüse karşı şimdi yapılıyormuş gibi servis edilmeye başlandı.
Son aylarda sosyal medyada 'her korona aşısı vurulana çipte takılacak' şeklinde komplo teorileri havada uçuşuyor. Sevgili dostlar yok böyle birşey. İsveç'te virüs nedeniyle kimseye çip takılmıyor. Zira, bahsedilen güçler insanları çip aracılığı ile kontrol etmek istese, koronavirüse gerek yok ki, sağlığımız için doktora gittiğimizde bir bahane bulur ve o çipi zaten vücudumuza takar. Mesela doktorun 'Kalbinin ritmi zayıf bir çip takmamız lazım' dese kim itiraz edebilir ki. Mutlaka çipi takmak isteseler yüzlerce bahane bulurlar. Her hangi bir ameliyat için narkoz verip ameliyata aldıklarında da çip takabilirler, kimsenin ruhu bile duymaz.
Çip teknolojisi çok daha ilerlediğinde 10 yıl sonra falan insanlar kendileri gidip doktora çip taktırmak isteyecek. Zira, insanın bütün sağlık değerleri anında kontrol edilebilecek. Felç, kalp krizi ve kanser gibi ölümcül hastalıklara yakalanma durumunda erken teşhisi kolaylaştıracak.
Sözün kısası Kovid-19 aşısı çıktığında gönül rahatlığı ile aşıyı vurdurun. Allaha şükür şahsen hastalığa hiç yakalanmadım, gene de aşı çıkarsa vurduracağım.